Popülizm ile popülistler yenilebilir mi?

 
Popülizm ile popülistler yenilebilir mi? Popülizm ile popülistler yenilebilir mi?

Ayrıca Erdoğan sonrası dönemi siyasetinde de Yeni İttihatçı siyasetin nasıl ilgilileri tarafından devam ettirileceği de tartışılmakta. Özer Sencar’ın araştırması ülkede hepimizin muhalefet seçmeni dahil belirleyici bir çoğunluğun iç veya dış düşman tehditti altında olduğumuzu kabul ettiğini bize göstermekte. . Bu durum aslında Erdoğan ve Bahçeli sonrası siyaset döneminin belirleyici aktörünün Ak parti değil devletin partisi olarak kabul edilen yönetimini güçlendirmiş bir MHP olabileceğini de bize işaretini vermekteEtyen Mahçupyan muhalefetin ülkede hala Kemalist altyapı varsayımıyla politika ürettiğini söylemekte. Benim de katıldığım bir diğer görüş ise muhalif sağ partilerin kitlesel hedeflerinin tamamen Ak partinin mevcut seçmen kitlesine odaklanması yanlışlığına dairdir. Ancak Sayın Erdoğan’a verilen destek ise göreceli de olsa artarak sürmekte. Bir bakıma devletin beka ideolojisi veya Yeni İttihatçılık, Erdoğanizm adı altında artık tek başına muhalefetsiz hüküm sürmekte. Artık ülkede Kemalist değil Yeni İttihatçı bir yapılanmanın hâkim olduğunu ve alternatif politikanın da buna göre üretilmesini gerekliliğini de ifade etmekte. Zira dikkat edilirse Ak partiye seçmen kitlesi desteği her seçimde azalmakta.

Popülizm ile popülistler yenilebilir mi?

Ancak Sayın Erdoğan’a verilen destek ise göreceli de olsa artarak sürmekte. Artık ülkede Kemalist değil Yeni İttihatçı bir yapılanmanın hâkim olduğunu ve alternatif politikanın da buna göre üretilmesini gerekliliğini de ifade etmekte. Bu durum aslında Erdoğan ve Bahçeli sonrası siyaset döneminin belirleyici aktörünün Ak parti değil devletin partisi olarak kabul edilen yönetimini güçlendirmiş bir MHP olabileceğini de bize işaretini vermekteEtyen Mahçupyan muhalefetin ülkede hala Kemalist altyapı varsayımıyla politika ürettiğini söylemekte. . Zira dikkat edilirse Ak partiye seçmen kitlesi desteği her seçimde azalmakta. Benim de katıldığım bir diğer görüş ise muhalif sağ partilerin kitlesel hedeflerinin tamamen Ak partinin mevcut seçmen kitlesine odaklanması yanlışlığına dairdir. Özer Sencar’ın araştırması ülkede hepimizin muhalefet seçmeni dahil belirleyici bir çoğunluğun iç veya dış düşman tehditti altında olduğumuzu kabul ettiğini bize göstermekte. Bir bakıma devletin beka ideolojisi veya Yeni İttihatçılık, Erdoğanizm adı altında artık tek başına muhalefetsiz hüküm sürmekte. Ayrıca Erdoğan sonrası dönemi siyasetinde de Yeni İttihatçı siyasetin nasıl ilgilileri tarafından devam ettirileceği de tartışılmakta.